Cities with a population over 1000 database. 2013.
ruhu (bile) duymamak — haberi olmamak, anlamamak Birinin yukarıdan topladığını öteki sokağa taşır, konak soyulduğu hâlde, kimsenin ruhu bile duymaz. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhu şad olsun! — ölüler, sevinsin, mutlu olsun anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhu okşamak — 1) duygulara hoş gelecek biçimde konuşmak veya davranmak 2) hoşa gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lokman ruhu — is., hlk. Eter Bana biraz lavanta çiçeği, biraz limon, biraz lokman ruhu getirin. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
afyon ruhu — is. Yatıştırıcı olarak kullanılan afyon tentürü … Çağatay Osmanlı Sözlük
katran ruhu — is. Kayın katranının damıtılmasıyla elde edilen ve hekimlikte kullanılan renksiz, keskin kokulu ve yakıcı bir sıvı … Çağatay Osmanlı Sözlük
melisa ruhu — is. Baygınlığa karşı iyi gelen oğul otu özü Nilgün ün yolladığı melisa ruhundan bir kaşık dolusu içtim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
nane ruhu — is. Nane yapraklarından çıkarılan esans … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişadır ruhu — is., kim. Amonyak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sirke ruhu — is., kim. Asetik asit … Çağatay Osmanlı Sözlük
