cıplak — çıplak … Beypazari ağzindan sözcükler
çıplak — sf., ğı 1) Üstünde bulunması gereken giysi, örtü vb. bulunmayan, üryan, nü, cıbıl, cıbıldak Kız, çıplak tabanlarını bozuk yolda şaplata şaplata köyün içerisine doğru uzaklaştı. E. E. Talu 2) Saçsız (baş) 3) Üzerinde yeşillik olmayan (arazi)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak resim — is., smi Resim sanatında çıplak insanı konu alan bir resim türü, nü … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak at — is. Koşumları ve gemi takılmamış, eyerlenmemiş at … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak alev — is., kim. Isıtılacak maddelere veya bunların içinde bulunduğu kaplara doğrudan doğruya yöneltilen ateş veya alev … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak maden — is., kim. Tamamen saf durumda, içinde hiçbir yabancı madde bulunmayan maden … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak mülkiyet — is., huk. Yararlanma hakkı başkasının olan bir mal üzerindeki sahiplik durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak tohumlular — is., ç., bit. b. Açık tohumlular … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak ücret — is., ekon. Vergiler, yan ödemeler veya primler dışında kalan asli ücret … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıplak gözle — görmeye yardımcı olacak hiçbir araç kullanmaksızın … Çağatay Osmanlı Sözlük